top of page
E M O R
Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Vayikra 21:1-24:23)
Emor ("Söyle") peraşası, Koenler, Koen Gadol ve Bet-Amikdaş'taki ibadet ile ilgili özel
kanunlarla başlar. Bir insan, ölüyle temas ettiği takdirde, manevi saflığını kaybeder ("Tame"
olur). Bu, kötü değil, aksine bazı durumlarda kaçınılmaz bir durumdur; sadece belirli bir arınma
sürecini gerektirir. .
Normal Yahudiler'den farklı olarak, bir Koen'in ise, yakın bir akrabasının ölümü vesilesi
dışında, bir cesetle temas ederek Tame olması yasaktır. Bir Koen boşanmış ya da karanlık bir
geçmişi olan bir kadınla da evlenemez. Koen Gadol ise ancak bir bakire ile evlenebilir. Fiziksel
bir kusuru olan bir Koen, Kutsal ibadette aktif olamaz. Kusurlu bir hayvan, korban olarak
getirilemez.
Yeni doğmuş bir buzağı, kuzu veya oğlak, yedi gün boyunca annesiyle bırakılmalıdır. Bir
hayvanı, yavrusuyla aynı gün içinde kesmek yasaktır.
Emor'un ikinci kısmı, yıllık "Kutsiyet İlanı" Günleri'ni, yani Yahudi takviminin bayramlarını
listeler: 14 Nisan'da Pesah korbanı getirilir; Pesah'ın 2. günü ilk arpa hasadından Omer
korbanı getirilir. O gün Omer sayımına başlanır ve 50. günde Şavuot bayramı kutlanır. .
1 Tişri'de "Şofar sesinin hatırlanması" gerçekleştirilir; 10 Tişri'de kutsal bir oruç günü (Yom
Kipur); 15 Tişri'de ise yedi gün boyunca çardaklarda yaşamamız ve dört tür bitki ile bazı
işlemler yapmamız gereken Sukot Bayramı vardır.
Emor, Tanrı'ya küfrettiği için idam edilen bir adamla ilgili olay, adam öldürmenin cezası (idam)
ve bir kişiyi yaralamanın veya malını mülkünü yıkmanın cezası (parasal tazminat) ile sona erer.
Bu Hafta İçin Saatler 15 İyar Gelecek Hafta İçin Saatler
Şabat Baslangıç Bitiş 5783 Şabat Baslangıç Bitiş
Yeruşalayim 18:43 20:01 ------------ Yeruşalayim 18:48 20:07
Tel Aviv 19:01 20:05 06 Mayıs Tel Aviv 19:06 20:10
İstanbul 19:50 20:33 2023 İstanbul 19:57 20:40
אמור-EMOR
9 MAYIS 2023 SALI LAG BAOMER
Aftara: veaKoanim alViyim
BİKROVAY EKADEŞ - YAKINLARIMLA (SEÇKİNLERİMLE) KUTSANACAĞIM
Meron dağındaki 5781 Lag Baomer kutlamaları sırasında meydana gelen
izdiham felaketinde hayatını kaybeden 45 kardeşimiz ve
R. Hayim Daniel Palaçi ben a-Rabanit Bulisa -Yaakov Krespi Gülgöz ben Yohevet
Moşe Şalom ben Sultana - Hayim Sued ben Yafa Zakiya
(Hodeş) Sara Ben Meleh bar Perla - Sheli Varol bat Rebeka - Rivka Araf bat Rahel
Selma Tavaşi ( Benzeş ) bat Sara - Reyna Krispi bat Ester - Perla Kazes bat Ester 'in
aziz hatıralarına ithaf edilmiştir.
אמור 5783
2
Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
OMER
Omer sayıyoruz: Emor peraşası içeriğinde bayramların açıklamalarını da içerir. Pesah
bayramının açıklanmasından sonra Şavuot bayramının adı zikredilmese de bayramın kırk
dokuz günlük bir sayımın ardından geleceği belirtilir. Hepimizin yakından bildiği gibi “omer”
dediğimiz bu sayım süresinin başlangıcı belirtilir ve bu belirtme aslında birçok sorunun da
kaynağıdır.
Tora Omer sayımı için “Usfartem lahem” ifadesini kullanmakta ve sayımı kendi yararımız için
olacağı belirtilmektedir. Bu sayımın bize olan yararının ne olduğu bir sorunun da konusudur.
Sayım için “mimahorat aŞabat” ifadesi sayım başlangıcının Şabat ertesinden ziyade Pesah
yom tov çıkışında başlayacağı anlamına gelir. Mişna bu konuda detaylı bir şekilde sayımın ne
zaman yapılacağını anlatır. Ancak soru neden bu sayımın Pesah bayramının birinci gününde
başlamadığıdır. Aslında bu sayımın başlamasının iki kriterinden de söz etmek gerekir. Tora
hem zamanının yom tov sonrası olduğunu belirtmekte hem de sayım başlama zamanı olarak
Omer korbanının Bet Amikdaş’a getirilmesini işaret etmektedir. Yani Omer korbanının
getirilmediği çöldeki zamanda kriter yom tov sonrası iken korbanın getirildiği Bet Amikdaş
zamanında kriter korbanın getirilme zamanıdır.
Neden Omer saymalıyız? Öncelikle sayımın bize ne yarar getirdiği sorusunun yanıtını
bulalım. Yitro peraşasında yer alan “bahodeş aşelişi letset Bene Yisrael meerets Mitsrayim
bayom au bau midbar Sinay” cümlesinde Rabi Hayim ben Atar Tanrı’nın Tora vermek için
neden üçüncü aya kadar veya yedi hafta beklediğini sorgular. Bu sorgulamanın yanıtı aslında
pasuğun içindedir. “Letset Bene Yisrael meerest Mitsrayim.” Bene Yisrael tuma dediğimiz
safsizliğin en büyük merkezi olan Mısır diyarını terk etmiştir. Bu yüzden de bu bekleme süresi
oldukça uygundur. Kaldı ki Rabilerin ortak görüşü Bene Yisrael’in bu safsızlık ortamında
kurtulmaları için kendilerinin Mısır’dan çıkmaları değil Mısır’ın kendi içlerinden çıkarılması
gerektiğidir. Bunun yedi haftadan çok daha uzun zaman alacağı çölde geçirilen olayların
tecrübesiyle anlaşılacaktır. Ancak ilk etapta bu yed haftanın beklenmesi oldukça gereklidir.
Mısır içindeki safsızlık yani tuma son derece kapsamlı ve büyüktür. Normal şartlar altında
“nida” dediğimiz tumadan arınmak yedi gün sürmektedir. Bu tekil bir kadın için doğrudur.
Ancak orada yer alan tuma bunun çok üzerindedir ve bir toplumun tamamını etkilemektedir.
Zohar’a göre bu safsızlığın bertaraf edilmesi için yedi kez yedi gün beklenmiştir. Bu da kırk
dokuz günlük Omer süresine denk gelmektedir. Burada sayım zamanı kendimizin safsızlıktan
arınması için gerekmektedir ve bizim yararımızadır. Bu yüzden pasuk “usfartem lahem”
ifadesine yer vermiştir.
Başlangıç ne olmalı? Sorularımızın bir başkası sayıma neden Pesah’ın ikinci gecesinde
başladığımızla ilgilidir. Rabi Hayim ben Atar bu soruyu da ilk soruya verdiği açıklamaya
dayandırarak yanıtlar. Nida dediğimiz olayda kadın “yedi temiz gün” saymak durumundadır.
Alaha bu günlere “şeva nekiyim” adını verir. Bu sayıma başlaması için o günde Nida olayının
bitmiş olması arttır. Nida olayının bitiminden bir gün sonra şiva nekiyim sayılmaya başlanır.
Mısır çıkışının günü olan 15 Nisan tarihinde bizler kısmen Mısır’da tuma dediğimiz olayın
içindeydik. Bu olay gerçekleştikten sonraki ilk günde saf günler sayılmaya başlanır. Rabiler
burada bir soru daha sorar. Pesah Misrayim dediğimiz Mısır çıkışının gerçekleştiği gün elbet
kısmen de olsa Mısır’daydık. Ancak ondan sonraki günlerde Mısır içinde olmadığımız aşikârdır.
אמור 5783
3
Zamanımıza kadar gelen Pesah Dorot zamanında neden hala ikinci gecede sayıma başlamak
gerekmektedir. Rabi Hayim ben Atar aslında bütün bayramlar ve önemli günler için genel olan
bir yanıtla bu soruyu açıklar. .
Biz yaşarız: Bene Yisrael bayram veya önemli günleri sadece hatırlamaz. Sadece hatırlama
olsaydı bu güne kadar devam etmesi mümkün olamazdı. Bene Yisrael her Pesah’ta kendini
Mısır’dan çıkmış gibi hissetmelidir. Yani Pesah’ı ve diğer bayramları yaşamalıdır. Bu
yaşanmışlık o anda Mısır terk edilmiş gibi olduğundan aynı nedenlerden ötürü Omer sayımı
ertesi günde başlamaktadır. Birçok berahada kullandığımız “bayamim aem bazeman aze – o
günlerden bu günlere” ifadesi açıklamamıza destek vermektedir.
On emrin yazılı olduğu iki tablet safirden imal edilmiştir. Safir parlayan, ışıldayan çok değerli bir
taştı. İçimizdeki neşama da bu şekilde parlamaktadır. Ancak fiziksel anlamda işlediğimiz
günahlar parlayan neşama üzerinde bazı kirlenmelere neden olabilir ve bu da neşama’nın
parıltısını azaltır bir anlamda da neşama kararır. İşte bu sayım sürecinde neşama yeniden
parıldayacak saflığa ve ruhaniliğe her gün biraz daha yaklaşacaktır. Bunun için de matan Tora
öncesinde gerekli hazırlıkların yapılması gerekecektir. “Usfartem” sözcüğünün “safir”
sözcüğüyle benzer harfler içermesi tesadüfi değildir.
Pasukta yer alan “mimahorat aŞabat” ifadesi yerine aslında “mimahorat yom tov” ifadesi daha
anlamlı gelebilirdi. Ancak Şabat kavramının simgelediği birçok şeye baktığımızda asıl ifadenin
bu olması gerektiği anlaşılır.
Tanrı başlangıçta “altı günlük dünya” yaratmıştır. Pasuk “ki şeşet yamim” demektedir. Altı
günlük dünyanın var olma enerjisi Cuma akşamı alarm vermeye başlar ve tükenir. Şabat
gelecek altı gün için gerekli enerjiyi kâinatın şarj edebilmesinin anahtarıdır. Bir anlamda
saflığımızı kazanmak için gerekli olan enerjinin kaynağı da Şabat günüdür. Bu yüzden Tora
saymamız gereken süreyi “şiva Şavuot” yani yedi hafta şeklinde değil “şeva Şabatot” yed
Şabat şeklinde vermiştir. Haftanın her günü aslında “mimahorat Şabat” yani Şabat ertesidir.
Çünkü enerjisinin kaynağı Şabat günüdür.
Bizler de Şabat gününün güzelliğini ve kutsallığını hissederek bu enerjinin ve saflaşabilmenin
bir parçası olma şansına sahip olabiliriz.
DİVRE TORA
Rav Albert Gerşon
‘TUTARSIZ SAVUNMA’
‘EMOR EL AKOANİM BENE AARON’
‘AARON AKOEN’İN OĞULLARINA KOENLERE SÖYLE...’
Midraş, bize Moşe ile Tanrı arasında geçen bir konuyu anlatır, buna göre Akadoş Baruh U,
Moşe’ ye, maşiah dönemine kadar tüm nesillerin liderlerini, dini büyüklerini, hakimlerini,
krallarını ve de yoldan çıkan kişileri göstermiştir. Tanrı ayrıca Moşe’ye kral Şaul’un ve oğlu
Yonatan’ın Peliştimlerle olan savaşta kılıçla öldürüldükleri görüntüleri de göstermiştir.
Moşe, Tanrıya İsrail milletinin ilk kralının böyle ölmeyi hak edecek ne yaptığını da sormuştur.
Kılıçla ölüm, ciddi bir günahın cezasıydı.
Tanrı şöyle cevap verdi der midraş; ‘’bana neden soruyorsun? Şaul, Nov şehrinde Koenlerin
yerinde büyük bir katliam yaptı Koenlere acımadı bunu Koenlere sormalısın’’ diyerek cevabı
ondan saklamıştır. Bu midraş yukarıdaki pasuğa istinaden yazılmıştır. “AARON AKOEN’İN
OĞULLARINA SÖYLE...”
אמור 5783
4
Yorumcular, bu midraşı açıklarken biraz zorlanmışlardır. Kral Şaul’un ölümüne sebep verilirken
çok açık bir sebep ortaya konmuştur. Şemuel kitabında, Kral Şaul’un, Amaleklerle olan
savaşta, peygamber Şemuel’in emrine karşı geldiğini okuruz. Bu savaşta Amaleklerden
kimsenin sağ kalmaması gerekiyordu. Şaul, Amalek kralı Agag’ı sağ bırakmış ve Tanrının
emrine karşı gelmiştir. Bu hareket iyi olmamış Agag’ın soyundan çıkan Aman nerdeyse tüm
Yahudileri öldürecekti. Şemuel, Şaul’un yaptığını gördükten sonra ona artık krallığın ondan ve
soyundan, Tanrının emriyle alındığını söylemiştir. Yorumcuların, aklını karıştıran şey bu olayla
Şaul’un Peliştimler tarafından öldürülmesi arasındaki bağlantıdır.
Reisher Rabi, kitabı ADRAŞ VEİYUNDA şöyle açıklar: Şaul’un Amaleklerle olan savaşında
yaptığı hata onun hayatında yaptığı ilk günahıydı. Bu günahı onun ölümüne sebep olacak
kadar büyük değildi Şaul, kendini savunurken kalbindeki merhamet duyguları arttığı için Agag’ı
sağ bıraktığını söylemiştir. Bu savunma, Tanrının emrine karşı gelmesini haklı çıkarmamıştır
buna rağmen ölüm yerine krallığını kaybetmiştir. Ancak sonrasında kendisinin yerine kral
olarak seçilen David’i sakladıklarını düşündüğünden Nov şehrinde yaşayan Koenlere, Amalek
kralı Agag’a gösterdiği merhameti göstermemiş ve hepsini öldürmüştür. Bunun üzerine Tanrı,
“Agag’a karşı merhametin niye Koenlere karşı uyanmadı ?” diye sormuş ve Şaul hakkında
ölümü hak edecek karar çıkmıştır. Tanrı, Moşe’ye Koenlere sor derken bu kararın gerekçesini
onlardan öğrenebileceğini söylemiştir.
Bu konunun bizimle bağlantısı, ilahi yargıda Tanrının huzurunda iken aynı sorguya maruz
kalacağımızdır. 120 sene sonra hayatımız boyunca yaptığımız hatalar bize sorulduğunda
vereceğimiz cevaplar tam olarak bizim hakkımızda alınacak kararlara zemin hazırlayacaktır.
Örneğin Tsedaka verme konusunda hassas davranmayan birine sebebi sorulunca’’ yeteri
kadar kazanamadım’’ diyen biri, söz konusu bir maça gitmek, boş harcamalar yapmak
olduğunda para buluyorsa bu onun alehinde bir karar çıkmasına neden olacaktır. ‘’Niye Tora
öğrenimine vakit ayırmadın? Ya da niye tefilalara gitmedin? ‘’ sorularına zamanım yoktu diye
bir cevap verip boş şeylere zaman ayırmış biri yine kendi eliyle düşmüş olacaktır. Bu örnekler
bize her gün kişisel sorgulamanın yapılması gerektiğini, bu sorulara hazır olmamız gerektiğini
öğretir. En değerli varlığımız Tanrı’nın verdiği Toramız her cevabı orada bulabiliriz.
GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres
Kadınlar omer saymalı mıdır?
Kadınlar omer saymaktan muaftırlar. Zamana bağlı mitsva olması sebebiyle. Sefaradi kadınlar
berahasız saymak isterlerse, sayabilirler çocuklar eğitim amaçlı beraha ile sayabilirler. Bir gün
saymayı unutsalar bile eğitim amaçlı beraha ile saymaya devam edebilirler.
AKLIMIZDAN GEÇENLER
Rav İsak Alaluf
Bir öğrenci Rabi’mize okul projesi olduğunu ve Yeruşalayim’in isimlerinin neler
olduklarını sorar. Rabimiz de amacının okul ödevini öğrencimizin yerine yapmak olmadığını
belirterek bir başlangıç konusunda yardımcı olacağını belirtir.
Bereşit kitabında minik bir dünya savaşından söz edilir. Burada Avraam’ın yeğeni Lot edir
düşer ve Avraam onu kurtarmak için savaşır. Sonunda da “şalem” şehrine gider. Burada bu
אמור 5783
5
şehrin kralı “Malkitsedek” veya bilinen ismi ile Noah’ın oğlu “Şem” tarafından katşılanır.
Yeruşalayim barış şehri olarak burada “Şalem” ismi ile geçer.
Yine Bereşit kitabında Avraam oğlunu korban etmeye götürdüğünde olayın geçtiği yeri “Ad...
yire – Tanrı görecek” olarak adlandırır. Bir yanda Şem’in verdiği isim diğer yanda da Avraam’ın
verdiği isim bir araya gelir ve Yeruşalayim ismi ortaya çıkar. Bir anlamda Yeruşalayim için
barışı görecek ifadesi kullanılır.
Kral David şehri Yevusiler’den fethettiği zaman bu şehre David’in şehri unvanı da verilir.
Üzerindeki tepelerden biri olduğundan buraya “Tsiyon” ismi de verilmiştir. Kullandığımız
kaynağın dışında Yeruşalayim “Talpiyot” ismi ile de bilinir.
HAFTANIN SÖZÜ
"Herkesin, her insanın bu dünyaya bir şekilde
katkıda bulunma yükümlülüğü vardır."
(Edith Carter)
EMOR VEAMARTA
Tora bu haftaki peraşamızda Koenlerin ölü ile temas etme
yasağını öğretmektedir. Koenler sadece yedi yakınlarının
cesediyle aynı odada bulunabilirler ve cenazeye katılabilirler...
Tanrı, Moşe’ye konuştu: “Aaron’un oğulları Koenler’e konuş.
Onlara [şunları] söyle: “[Bir Koen] Halkının içinde bir ölü için
kendisini tame yapamaz (Vayikra 21:1).
Koenler Aaron Akoen’in soyundan gelmektedirler ve Bet
Amikdaş gibi kutsallığı en yüksek derece ulaşmış yerde
görev alabilme yetkisine sahiptirler. Bet Amikdaş’ta
çalışabilen bir kişinin de kutsiyetini sıradan bir insandan
daha üst seviyelerde koruması gerekir. Bu durum günümüzde
dahi değişmemiştir ve Koenler boşanmış bir bayanla
evlenemezler ve boşandıkları eşlerini dahi geri alamazlar.
Tora’da yazan her kelimenin bir anlamı, fazla veya eksik
1
ÖZEL GÜNLER YERUŞALAYİM İSTANBUL RAANANA
KABALAT ŞABAT:18:46
MOTSAE ŞABAT: 20:01
KABALAT ŞABAT: 19:46
MOTSAE ŞABAT: 20:52
KABALAT ŞABAT: 19:03
MOTSAE ŞABAT: 20:04
EMOR
VEAMARTA
RAV ZAMİR
KOEN
ALAHA
BÖLÜMÜ
LAG BAOMER
ÖZEL
LAG BAOMER
SEGULALARI
kullanıldığı düşünülen her harfin vurgulamak istediği bir nokta vardır. Tora da
Koenler’i uyardığı bu pasukta aynı köke sahip iki kelimeyi aynı pasukta
kullanmıştır — Emor Veamarta. Raşi de bu noktayı açıklamak için Talmud’un
öğretisini kaynak getirerek “leazir gedolim al aketanim — büyükleri küçük
çocukları uyarmak için” açıklamasını yazmıştır. Koenler bahsettiğimiz gibi
saflık konularında daha dikkatli davranmaları gerekirler ve bu özel kanunları
ve davranış biçimlerini çocuklarına da öğretmeli, onları da dikkatli olmaları
konusunda uyarmalıdırlar.
Büyüklerin çocuklarını eğitmeleri konusu sadece Koenler’e ait değil, bütün
Yisrael halkının üzerine düşen bir görevdir. Anne ve baba daha küçük yaştan
çocuklarını ellerini Netilat Yadayim ritüeline uygun şekilde yıkamaya
alıştırmaları çok doğru bir davranıştır. Her çocuğun kapasitesine göre
eğitmeye küçük yaştan başlamalı ve Bar Mitsva veya Bat Mitsva yaşı
beklenmemelidir. Talmud Sukot bayramında Lulav’ı sallamayı bilen çocuğa
Dört Özel Bitki — Etrog Lulav, Adas ve Arava satın alınması gerektiğini söyler.
İstanbul geleneklerimize göre üç yaşından itibaren sinagoga gelen çocuklara
tallet giydirilir ve bu da çocukları tallet giyme mitsvasına alışmaları için çok
önemlidir. Küçük yaştan okumayı öğretmek, Şema Yisrael duasını ve Tora’nın
peraşalarını, makamları öğretmek geleneklerimizi gelecek nesillere de
aktarmamızı sağlayacaktır. Tora eğitimi sevgiyle ve kalbe, akla yatacak şekilde
yapılmalıdır. Kalpten seven ve yaptığını anlayarak uygulayan kişi mitsvaların
önemini kavrayacak ve zamanı geldiğinde uygulamak için büyük fedakarlıklara
bile girişebilecektir.
Her çocuk Tanrı’nın bizlere bir emanetidir ve bu değerli emaneti
geleneklerimizi uygulayacak ve kusursuz karakter özelliklerine sahip olacak
şekilde eğitmemiz gerekir.
Çocuklarımızın eğitimi ve geleneklerimizin gelecek nesillere aktarılmalarının
önemi “genç yanımda yokken babama nasıl çıkarım?” pasuğunda ima edilmiştir.
Kişi bu dünyadaki görevini tamamlayıp Yüce Tanrı’nın huzuruna çıkacağı
zaman, eğer “genç” yani çocukları “yanında değilse” ve Toramızın yollarını terk
ettilerse Tanrı’nın karşısına hangi yüzle nasıl çıkacaktır? Böyle bir durumda
2
“Babamın” yani Yüce Tanrı’nın çekeceği sıkıntıyı görmeye dayanamam!” diye
düşünmelidir.
Günümüzde ise teşuva yapma akımı son derece güçlü bir şekilde
ilerlemektedir. İnsanlar dinledikleri Tora dersleriyle veya internette
seyrettikleri bir video ile etkilenmekte, Tora’ya yaklaşmaya hatta teşuva
yapmaya kadar ilerlemektedirler. Bu duruma gelmeye nail olan ve teşuva
yapan kişinin çocukları hala teşuva yapmadılarsa nasıl davranılmalıdır? Olan
olmuştur ve çocuklarını küçük yaştan eğitmediği için artık onları
etkileyebilmek ve eğitmek için çok geç gibi gözükmektedir.
Ancak günümüzde insan çocuklarına sevgiyle ve güzellikle konuşarak onları
etkilemeye çalışabilir. Hatta internet üzerine bulunan her seviyedeki
derslerden göndererek, eğitici mesajlarla dolu hikayeleri paylaşarak onları da
etkilemeye çalışabilir. Bundan yirmi otuz yıl önce insanlara ulaşmak ve Tora
öğretilerini paylaşmak çok zor bir durumdu. Ancak günümüzde sahip
olduğumuz cep telefonlarıyla ve internet ile tek bir tuşla binlerce kişiye
ulaşabilmekteyiz. İnsan bin kişiye bile gönderdiği mesajda veya video ile veya
Şabat Keyfi Peraşa Bülteni sayesinde eğer tek bir Yahudi’yi bile teşuvaya
çevirmeyi başarırsa, bütün dünyayı kurtarmış gibi sayılır. Çünkü o Yahudi
geleneklerimize uygun bir yuva kuracak ve nesiller boyunca uygulayacakları
her mitsva sadece tek bir tuşla videoyu veya peraşa bültenini gönderen kişinin
hesabına yazılacaktır.
Türkiye’de yaşayan kişilerin çocukları henüz küçük yaştaysalar onları Talmud
Tora götürmeleri ve İsrail’de yaşayan kişilerin de çocuklarını Tora eğitimine ve
geleneklerimize öncelik veren okullara yazdırmaları gerekir. Her ebeveyn
çocuğunun maddi anlamda geleceğini inşa etmesine yardımcı olmayı
düşündüğü gibi, manevi anlamda da geleceğini inşa etmesine yardımcı
olmalıdır.
Bu şekilde davranan aileler çocuklarının en iyi konumlara geldiklerini
gördüklerinde onlardan gurur duyacaklar, hem de geleneklerimizin gelecekler
nesillere de aktarılmasını sağlayarak Yüce Tanrı’ya mutluluk ve huzur kaynağı
olacaklardır.
AYNI TATİL EVİNİ İSTEYEN İKİ KİŞİ
SORU:
Bu hafta size Şabat arifesinde kutsal bir mekan olan Meron dağında meydana
gelen bir olayı analatacağız.
3
Reuven Nisan ayının başında Rabi Şimon bar Yohay’ın türbesine geldiğinde çok
yakın bir yerde ikamet eden bir tatil evi buldu. Tatil evi son derece geniş,
konforlu özelliklere sahip, temiz bir yerdi. Reuven tatil evini çok beğendi ve
Lag Baomer’den önceki Şabat’ı ve Pazar günü kutlanacak olan Lag Baomer’i
Meron dağına rahatlıkla yürüyerek gidebilecekti. Reuven, tatil evinin sahibi
Şimon ile konuştu ve fiyatı normalden çok daha yüksek olduğu ortaya çıktı.
Nitekim o Şabat herkes tatil evine gelmek istiyordu ve talep de fiyatına
artmasına neden oluyordu. Reuven evin sahibiyle fiyat için tartışmaya dahi
girmeden kendisine iki yüz şekel tutarındaki kaparoyu uzattı.
Reuven’in ailesi bu durumdan dolayı öylesine heyecanlandılar ki, Meron’da
geçirecekleri Şabat’ı Sefirat Aomer sayar gibi gün saymaya başladılar. Ancak ne
var ki heyecanları onların evden çok geç çıkmalarına neden oldu. Yola
çıktıklarında kendilerini de bekleyen trafikten habersizdiler. İlerlemeye
çalışıyorlar ama trafik bir türlü bu isteklerine yardım elini uzatmıyordu. Meron
dağının eteklerine geldiklerinde güneş batmak üzereydi. Bu durumda yapacak
tek şey arabadan inmek ve tatil evinin bulunduğu yere kadar yürüyerek
gitmekti. Uzun bir yürüyüşten sonra tatil evine geldiklerinde dışardan evin
ışıklarının aydınlık olduğunu gördüler. Reuven evin kendileri için hazır
beklediğini düşündü. Ama durum hiç de öyle değildi — kapıyı açtı ve
karşısında kaparosunu vererek kiraladığı evi kullanan başka bir aile
olduğunu gördü! Gözlerine inanamıyordu! “Ne yapıyorsunuz siz burada?”
diye sordu.
Evdeki aile de, “asıl siz burada ne yapıyorsunuz?” diye sordular. “Ben bu tatil
evine iki yüz şekel kaparo ödedim ve bu Şabat için kiraladım” dedi Reuven.
“Pardon ama bu tatil evini asıl biz kiraladık ve bu Şabat bize ait” dediler.
Sonunda tatil evinin sahibi Şabat’ın başlangıcına kadar beklediği ve Şabat’ın
başlamasına dakikalar kala birçok kez Reuven’i telefonla aradığı ortaya çıktı.
Ancak Reuven’in telefonunun pili bittiği için telefona cevap veremedi.
Şabat’a da dakikalar kala Şimon kalacak bir yer arayan aile ile karşılaştı. Aile
ücreti peşin ödemeye dahi hazırdı ve o da evinin boş kalmaması için onlara
kiralamayı uygun gördü. “Reuven’den tahsil etmem gereken kira ücretiiçin
gereken banka hesabı numarasını bilmiyordum ve bu ücreti peşin
ödeyebilecek bir müşteriyi de kaçırmak istemedim.”
Reuven kaparosunu verdiği evi istiyor ve diğer taraftan parayı peşin ödeyen
aile orada kalmak istiyordu. Acaba ev kime ait?
4
CEVAP:
Talmud buna benzer bir olayı tartışmakta ve şöyle demektedir, “ay man
dezabin midi lehavre veka ayel venafek azuze — lo kane.” Tora’nın kanunlarına
göre para satın almayı sağlayan bir nesne değildir. Kişi satın almak için ya
eşyayı havaya doğru kaldırır veya kendisine doğru çeker ve bu şekilde eşyaya
sahip olur. Ancak hahamlarımız paranın da satın alan bir nesne olduğunu
belirlemişlerdir. Bu kanuna göre arkadaşına bir eşya satan kişi ve müşteri satın
almayı gerektiren davranışlardan birini yapmasına rağmen ücretini
ödemediyse ve eşyanın sahibi ücreti tahsil edebilmek için müşterinin peşinden
koşmasına rağmen bunu başaramadıysa, müşteri eşyayı satın almamış
demektir. Çünkü eşyanın sahibi eşyasını sadece ücreti ödendiği takdirde
satmaya hazırdır.
Aynı şekilde bizim sorumuzu cevaplayabiliriz. Reuven her ne kadar kaparo
ödediyse bile, bu tatil evinin kiralanabilmesi için gereken ücretten çok uzaktır.
Şimon da böylesi geç bir vakitte dahi bu ücreti peşin ödeyecek bir aile bulduğu
için onlara kiralaması son derece normaldir. Reuven’in, yolda kaldığını ve geç
kalacağını bildirmemesi ve evin boş kalarak ortaya çıkacak masrafların
Reuven’den tahsil edilemeyecek olması onun ev üzerindeki hakkını
kaybetmesine neden olmuştur. Ayrıca kiralama şartnamesine göre de
Reuven’in eve Şabat’tan önce gelmesi gerekirdi ve bu şartı yerine getirmediği
için ev sahibi haklı duruma gelmiştir.
Sonuç: Tatil evine ikinci olarak giren aile evi kiralamıştır ve Reuven hakkını
kaybetmiştir.
LAG BAOMER ÖZEL
Mejibuj şehrinin hasidik liderlerinden Rabi Baruh Lag Baomer günü Şabat
kıyafetlerini giyer ve Zoar kitabını bitirdiği için bir ziyafet verirdi. Rabi Baruh
her yıl Zoar kitabını Lag Baomer’de bitirmeyi adet edinmişti. Bitirdikten sonra
kutsal Zoar kitabını eline alır ve “Yisrael halkına Tanrısallığı öğreten yegâne
eser” deyip kitap ile birlikte saatlerce dans etmeye başlardı.
Geçen yıl Lag Baomer günü Londra’dan özel olarak Rabi Şimon bar Yohay’ın
türbesine geldim. Çantamda çok değerli bir emanet vardı. Londra’daki büyük
bir cemaat üyelerinin dileklerini yazdıkları kağıtları Rabi Şimon’un mezarına
bırakacaktım. Cemaatin her üyesi üzerlerine aldıkları yeni yükümlülükleri bir
kağıda yazdılar ve bu yükümlülüklerin zehutuna, Rabi Şimon’un da zehutunu
ekleyip Yüce Tanrı’ya dua ettiler. Ancak bu kağıtların Rabi Şimon’un mezarına
ulaşmaları gerekiyordu.
5
Meron’a ulaştığımda üç yaşındaki oğlumla birlikte beklemem gereken uzun bir
kuyruk olduğunu gördüm. Oğlum heyecanla Lag Baomer günü Meron’da
bulunup saçlarını kesmenin hayalini kuruyordu. Ben de sırada beklerken bu
kutsal mekanda bulunmanın fırsatını yakalayan birisi olarak Teilim okumaya
başladım ve cemaat üyelerimiz için dua ettim. Uzun bir bekleyişin ardından
sıramız geldi ve polis çıkışı göstererek seri bir şekilde çıkmamızı söyledi.
Davranışından dolayı yaşadığım şaşkınlığı atlatamadan, “ben Londra’dan
geldim ve mezara cemaatin kağıtlarını yerleştirmem gerekiyor” dediysem de
sözlerim polisin ilgisini pek çekmedi ve bana çıkışı gösterdi. Tam da dua
etmeye çalışırken birden bire kendimi dışarı itilirken buldum.
Dışarı çıktığımda beni soğuk çikolatalı süt dağıtan birisi karşıladı. Bu tam da
zamanında gelmişti. Hava çok sıcaktı ve hayal kırıklığımı anlatabileceğim
kelimeleri bulmakta zorlanıyordum. Üç tane çikolatalı süt dolu küçük torbayı
kendisinden aldım ve dağın üzerinde durabileceğim bir yer aramaya başladım.
Bir torba dolusu dilek kağıtlarını ne yapacaktım? Elçi eğer görevini yerine
getiremezse, bu onu gönderenler adına iyi bir işaret değildi ve gönderenler
adına iyi bir işaret kaynağı olmak istiyordum.
Ben elimde üç yaşındaki oğlum ve torba dolusu kağıtlarla ilerlerken bizi
üzerinde görevine ait üniforması olan ve aynı zamanda kipalı birisi karşıladı.
Kendisi için hangisinin daha önemli olduğunu henüz bilmiyordum — görevine
ait üniforması mı yoksa kipası mı? Elimdeki çikolatalı süt torbasını görünce,
“onu nerede dağıtıyorlar?” diye sordu. “İster misin? Al senin olsun” dedim ve
ona içeceği uzattım.
Bana o sıcak havada bulabileceği en iyi şeyi elde ettiğinden dolayı tüm kalbiyle
teşekkür ettikten sonra, “Rabi Şimon’un mezarına dilek kağıdı yerleştirmek
ister miydin?” diye sordu. Ben de “yanımda dilek kağıtları olduğunu nereden
biliyorsun?” diye sordum. “Kimseden duymadım. Sadece senin gibi birisine iyilik
yapmak istedim” dedi. “Öyleyse bilmeni isterim ki, yanımda bir torba dolusu
dilek kağıdı var. Ben Londra cemaatinin elçisiyim ve torbanın içinde bir
cemaatin tümünün dilekleri bu torbada saklı. Eminim ki göklerden bu görevi
yerine getirmek, Rabi Şimon’un mezarına yerleştirmek için gönderildin”
dedim.
Görevli genç bunu duyunca heyecanlandı. “Sana gerçeği söylemem gerekirse,
ben içerde görev yapıyordum ve insanları dışarı çabuk çıkmaları için acele
ettiriyordum. Ama Rabi Şimon bar Yohay’a dua etmeye gelmiş kişilere bunu
yapmaya yüreğim daha fazla izin vermedi. Görev kıyafetimi üzerimden atmak ve
derhal beni başka bir göreve atamalarını istedim. Yerime başkasını yerleştirdiler.
Ben şimdi mezarın yanına tekrardan gireceğim ve sen de kuyruğa tekrardan gir.
Eğer kırk dakika içinde sıran gelirse ben içerde olacağım ve dilek kağıtlarını
mezara yerleştirmeni sağlayacağım” dedi ve şöyle ekledi, “eğer böyle bir şeyin
elçisi olmaya hak kazandıysam, ben de üzerime bir yükümlülük almak isterim.”
6
Dediği gibi yaptım ve sıraya tekrardan girdim. Kırk dakika geçti ve sıramız
geldiğinde o genç orada değildi. Yine mezara yaklaşamayacağım diye
düşündüm. İçeri girdik ve görevli kişi bizi “mazal tooov” diyerek karşıladı ve
“mezarı öpmek ister misin?” diye sordu. Ne demek, tabii ki diyerekten çocuğu
görevli kişiye uzattım ve ona ayrıca elimdeki torbayı da verdim. Hem oğlum
Rabi Şimon bar Yohay’ın mezarını öpme fırsatını ele geçirdi, hem de
benim görevim başarıyla tamamlanmış oldu.
Bu sefer zamanın daha uygun olduğuna kanaat getirip cebimdeki makası
çıkarttım ve oğlumun saçını kesmeyi de başardım.
Rabi Şimon bar Yohay ilula yani düğün gününde kendisine gelen ve isteklerde
bulunan kişilerin isteklerinin göklerde kabul görmesi için gereken her şeyi
yapar. Bizler de üzerimize yeni yükümlülükler alarak bu Tanrı’nın Adı’nı kutsar
ve berahalarımızı daha iyi söyleyerek, Şabat’a kaşeruta daha iyi bakarak, her
sabah sinagoga gitmeye dikkat ederek bağımızı daha da kuvvetlendiririz.
Rav Elimeleh Biderman şöyle anlatır, “Bundan üç yıl önce Tamuz ayında oğlumu
Bar Mitsva hazırlıklarının bir parçası olarak Meron türbesine getirdim. Ona Bar
Mitsva gününün önemini Zoar kitabında göstermek istiyordum ama ne yazık ki
bir türlü yerini bulamıyordum. Sorabileceğim birisi, araştırabileceğim bir
kaynağım dahi yoktu.”
Rabi Şimon’un mezarının arka kısmında bulunan odaya geçtik ve masanın
üzerindeki Teilim kitaplarından birini açıp okumaya başladık. Oğlum da aynı
şekilde Teilim kitaplarından birini aldı ve okumaya başladı. Tam da o sırada
oğlum kolumu çekiştirdi ve bana bir şey göstermek istediğini söyledi. Teilim’de
şöyle yazıyordu, “Beni ata — sen benim oğlumsun, ani ayom yelidtiha —
bugün seni doğurdum yani bugün doğum günün.” Kitapta Teilim’in altında bu
pasukların Zoar Akadoş’ta nerede yazdıklarını açıklıyor ve şöyle diyordu —
Pasukta bahsedilen doğum günü Bar Mitsva gününe denk gelmektedir.
Zoar Akadoş Mişpatim peraşası 98a. Sanki Rabi Şimon bar Yohay onun
öğretisini öğrenmemiz için bize bir işaret yollamıştı.
LAG BAOMER SEGULALARI
Değerli okuyucularımız, geçen yılki sayımızın elinizde olmadığını hesaba
katarak size o sayıda yer alan segulaları da ekliyorum.
Bu hafta Pazartesi akşamı otuz üçüncü Omer’i sayacak ve Rabi Şimon bar
Yohay’ın en mutlu günü olan Lag Baomer’i kutlayacağız. Bu günün etkisi son
derece büyüktür. İnsan Yüce Tanrı’ya Rabi Şimon bar Yohay’ın zehutuna dua
edip tüm kalbinden geçenleri söylediğinde, Rabi Şimon bar Yohay yüce
7
Tanrı’nın huzurunda dileklerimizin gerçekleşmesi için avukatlık yapacak ve
bütün berahalara sahip olmamızı sağlayacaktır.
Bu berahalara sahip olabilmemiz için önemli segulalardan biri Çarşamba
akşamı 18 tane mum yakmaktır. 18 tane mum yakılması Rabi Eliyau Mani ve
Rabi Salman Mutsafi gibi birçok kabalist ravın kitaplarında yer almaktadır.
Mumlar şu isimler adına yakılır. 1) Adam Arişon 2) Avraam Avinu 3) Yitshak
Avinu 4) Yaakov Avinu 5) Rahel İmenu 6) Rabi Şimon bar Yohay 7) Rabi Şimon
bar Yohay’ın oğlu Rabi Elazar 8) Rabi Akiva 9) Rabi Meir Baal Anes 10) Rabi
Yeuda 11) Rabi Elazar ben Şamoa 12) Rabi Yosi 13) Rabi Nehemya 14) Rabi
Eliezer Agadol 15) Rabi Yeoşua ben Hananya 16) Rabi Yosi Akoen 17) Rabi
Şimon ben Netanel 18) Rabi Moşe Isserliş. Aşkenaz Yahudileri’nin Alaha
otoritesi olan Rabi Moşe Isserliş’in vefat günü Lag Baomer’dir ve kendisi Lag’ın
sayısal değeri olan 33 yaşında vefat etmiş ve ardından 33 farklı taziye
konuşması yapılmıştır.
Bu mumlar yakıldıktan sonra Masehet Şabat’ın 33. sayfasında Rabi Şimon bar
Yohay’ın kaçısı ve mağarada geçirdiği yıllar hakkındaki olay anlatılır. Kısaca
olay şöyledir:
Rabi Yosi, Rabi Yeuda ve Rabi Şimon bar Yohay günlerden bir gün Romalılar’ın
Yisrael topraklarında inşa ettikleri hamamlar, köprüler ve birçok yenilikler
hakkındaki düşüncelerini dile getiriyorlardı. Rabi Yeuda tüm bu yeniliklerin
Yisrael halkının iyiliğine olduğunu ve çok başarılı yapıtlar olduğunu söyleyerek
övüyordu. Rabi Yosi sessiz kalma hakkını kullandı. Rabi Şimon bar Yohay ise,
tam anlamıyla açtı ağzını yumdu gözünü. Hamamların kendi zevklerini tatmin
etmek için ve köprülerin de daha fazla vergi toplayabilmek için inşa edildiğini
dile getirdi. Bu konuşmalara kulak misafiri olan Yeuda ben Gerim eve
gittiğinde duyduklarını eşine anlattı. Eşi de bunu arkadaşlarıyla paylaşınca
sözler duyuldu ve Roma İmparatorluğu’na kadar ulaştı.
Roma İmparatorluğu Rabi Yeuda’nın yüksek bir mevkiye getirileceğini, Rabi
Yosi’nin sürgüne gönderileceğini ve Rabi Şimon bar Yohay’ın da öldürüleceğini
duyurdu. Bunu duyan Rabi Şimon bar Yohay öncelikle oğluyla birlikte bir
sinagoga kaçtılar. Orada daha fazla saklanamayacaklarını anladıklarında bir
mağaraya kaçtılar. Bu mağara Rabi Şimon bar Yohay’ın gömülü olduğu Meron
dağı değildir. Mağarada on iki yıl boyunca her gün Eliyau Anavi ile birlikte
aralıksız bir şekilde Tora öğrendikten sonra dışarı çıktılar. Karşılarına çıkan
insanların Tora öğrenmek yerine geçimlerini kazanmaya çalıştıklarını görünce
bunu hazmedemediler ve gözlerinden ateşler çıkartmaya başladılar. Göklerden
bir ses geldi ve onlara, “mağaradan dünyamı mahvetmek için mi çıktınız?
Derhal mağaraya geri dönün” dedi. Bir yıl sonra mağaradan çıktıklarında bu
sefer oğlu Rabi Elazar gözlerinden ateş çıkartıyor, babası Rabi Şimon bar Yohay
ise söndürüyordu.
Bu olay da anlatıldıktan sonra Bar Yohay şarkısı söylenir ve insan Yüce Tanrı’ya
tüm dileklerini söyleyerek dua eder.
8
İnsan çocuk sahibi olamıyorsa, çocuğunun ismini Şimon koyacağını veya üç
yaşındaki ilk saç kesimini Meron dağında yapacağının sözünü verirse çocuk
sahibi olabilir. Bu segulayı birçok kişi denemiş ve çocuk sahibi olabilmişlerdir.
Lag Baomer günü sağlığın ve şifanın günüdür. Kişi 6, 30 ve 41 numaralı
Teilim parçalarını okur ve ardından Yüce Tanrı’ya Rabi Şimon bar Yohay’ın
zehutuna sağlığa kavuşması için dua eder.
Lag Baomer bereketli geçim kaynağına kavuşabilmenin günüdür.
Atalarımız çöldeyken ilk defa Man Lag baomer günü düşmeye başlamıştır. Bu
nedenle kişi Birkat Amazon duasını okurken çok daha fazla konsantre olmalı
ve Poteah Et Yadeha kelimelerini söylerken bu üç kelimenin baş harfleri olan
Pe, Alef ve Yud ve Het Tav ve Het sofit harflerinden meydana gelen İsimler
geçimimizi sağlamak için gereken kutsal İsimlerdir. İnsanın da bu İsimleri
düşünmesi çok iyidir.
Soru: Lag Baomer günü neler yapılır?
Cevap: Lag Baomer günü Pazartesi günü Minha duasından itibaren Salı
akşamına kadar duası söylenmez. İdra Zuta ve İdra Raba okunması çok iyidir.
İstanbul’da meldado törenlerinde okunan ve “Amar Rabi Aba” sözleriyle
başlayan dua İdra Zuta’nın son bölümüdür. Çarşamba sabahı berbere
gidilebilir.
bottom of page