top of page

DINI  BILGI ve SOHBETLER

sayfadaki yazilar:

Raşa kime denir?

Raşa kime denir?

Raşa, İbranice kötü insan anlamında kullanılan bir terimdir. Kökü ´ra/kötü´ kelimesine dayanır. Tanrı´nın emirlerini, mitsvalarını reddeden kişiyi tanımlar. Bu kişi hayvansal yönüne yenilen bir kişidir. Normalde pek çok ´yapma´ şeklindeki Tora´nın negatif mitsvalarını ihlal eden kişi kamçı cezasını hak eder. Böyle kişiler ve ölüm cezasını hak eden daha ağır ihlallerde bulunan kişiler ´raşa´ olarak nitelendirilirler.

Hessi ENNEKAVİ Kavram 

17 Mayıs 2023 Çarşamba

 

Tora’da ‘geçersiz bir duyumu kabul etme ve tanık olmak üzere kötü ile işbirliği yapma’ denmektedir. Bu emir hem ‘laşon ara’ konuşmaları yasaklamakta, hem de bu kişileri ‘raşa’ olarak görerek onlarla işbirliğine girmeyi men ederek, böyle kişilerin şahitliğinin geçersiz sayılacağını ifade etmektedir. Nitekim Talmud, raşa kişinin tanıklığının kabul edilmeyeceğini söylemektedir. Tora’nın bu pasuğu ‘kötülük etmek için çoğunluğun peşinde olma’  diyerek, toplumun çoğunluğu dahi o kötü eylemi yapıyorsa, bizim onlara katılmamamızı söylemektedir.

Tora’nın bir başka yerinde, kardeşine elini kaldırmış olan kişiyi de raşa/kötü olarak ifade etmektedir Bu kişi kötülüğü ile Tora’da ün salmış Datan’dır, kardeşine henüz vurmamış sadece elini kaldırmıştır. Bu haliyle dahi, sırf kardeşine elini kaldırdığı için raşa olarak anılmaktadır. Bu örneklerden, raşa kişinin, bizim hayalimizde canlandırdığımız büyük kötülükler yapmış bir insan imajından çok daha masum görünüşlü eylemlerden bile bu sıfata layık olabileceğimizi görüyoruz.

Tora’daki kırbaç cezasındaki derinlik

Tora’da, bir mahkeme suçlu hakkında kırbaç cezası hak ettiğine hükmederse, onun suçuna göre bir sayıyla kırbaçlanacağını, ancak kırbaç sayısının 40’tan az olması gerektiğini ve arttırma yapılamayacağını belirtilir. Burada üzerinde durulması gereken noktalardan biri, ‘suçlu kırbaç cezasını hak ederse’ ve ‘suçuna göre sayıyla kırbaç’ terimleridir. Suçun nevii ve hak etme şartları burada belirtilmemiştir. Nitekim bu, Sözlü Tora’nın konusudur ve Sözlü Tora olmadan, sadece Yazılı Tora’yı okuyarak tam bir sonuca varamayacağımızın sayısız örneklerinden biridir. Kırbaç, Tora’nın idam haricinde bedensel olarak verdiği tek cezadır. Suçlu direğe bağlanarak eğilir ve görevli tarafından kısmen ön, kısmen arka tarafına vurularak kırbaçlanır. Burada mahkeme yargıçlarının yanı sıra, bir de bilirkişi söz konusudur. Mahkeme önce suçuna göre hak ettiği kırbaç sayısını tespit eder ki, bu sayı 40’ı geçemez. Yani en fazla kırbaç sayısı 39 olabilir. 40 sayısı, kişinin, bir yandan Tanrı’nın 40 günde Sinay’da verdiği Tora’sına karşı gelindiği için, aslında annesinin rahminde 40 günde şekillenen bedenine ölüm gelmesini hak ettiğini, ancak Tanrı’nın büyük merhametiyle, 40 sea su içeren mikvede insanı arındırdığı gibi, sadece en çok 40 kırbaçla cezasının onarılmasına olanak sağladığını simgeler. 39 sayısı ise, bir yandan Şabat’ta yasak olan 39 melahaya atıf yaparken, bir yandan da Tanrı’nın 13 merhamet özelliğinin üç katına atıfta bulunur. Nitekim pasukta, kırbacın vurulma terimi üç kere geçmekte olduğu için, kırbaç cezası üç kısımda gerçekleştirilir. Üçte biri öne, üçte ikisi arkaya vurulur. Üç kavramı, Tora’daki üç suç türüne de atıfta bulunur: Het/hata, avon/ günah ve peşa/ isyan. Sonuçta toplam kırbaç sayısının üçe bölünebilir bir sayı olması gerekmektedir. Peki bilirkişinin fonksiyonu nedir? O da suçluyu kontrol ederek, dayanabileceği kırbaç sayısını tespit eder. Bilirkişinin bildirdiği sayıya en yakın olan, ondan küçük ve üçe bölünebilen sayı kırbaç sayısı olarak belirlenir.

Avraam’ın bir kızı da var mıdır?

Tora’da ‘Avraam yaşlanmıştı ve Tanrı her şeyiyle onu mübarek kılmıştı’ diye bir pasuk vardır. Burada ‘her şeyle’ manasında kullanılan kelime ‘bakol’ dur. Bakol kelimesi, bir görüşe göre Avraam’ın geç yaşında sahip olduğu oğlu Yitshak ve onun oluşturacağı mübarek soyu ifade etmektedir. Nitekim bu görüş, ‘bakol’ ün gematriasının 52 olması ve bunun da ‘ben/oğul’ sözcüğüyle aynı olmasından dolayı, bu kelimenin oğlu Yitshak’ı kastediyor olduğunu belirtmektedir. Ancak bazı midreşlara ve bazı Rabilere göre Bakol ismi Avraam’ın pek bilinmeyen kızının ismidir. Buna göre Avraam, Yitshak’tan sonra da ‘pru urvu/çoğalma’ emrini yerine getirmek için Sara ile beraber olmuş ve Sara hamile kalmıştır. Ancak bu kızı ya çok küçük yaşta kaybetmişler veya Sara bu kıza hamileyken ölmüş, dolayısıyla kız da kendisiyle gömülmüştür. Bunun ipucu da Tora’da ‘Avraam Sara’yı methetmek ve ağlamak için geldi’ cümlesindeki küçük ‘kaf’ harfinde bulunmaktadır. Her ne kadar diğer görüşler ‘Livkota/ağladı’ kelimesinin içindeki bu normalden küçük yazılan kaf harfiyle, Avraam’ın çeşitli sebeplerle Sara için çok fazla gözyaşı dökmediğinin vurgulandığını ifade ederken, bahsettiğimiz görüştekiler ise, bu küçük kaf harfini bir ipucu kabul edip yok farz edilirse kelimenin ‘vLiveta/ kızı’ manasına dönüşeceğini, dolayısıyla cümleden ‘Avraam’ın ölen Sara’yı methetmek ve ölen küçük kızı için geldi’ anlamı ortaya çıkacaktır. Nitekim söz konusu ‘Livkota’ kelimesinin içinde ‘bakol’ kelimesi de belirmektedir.

 

Bunları biliyor musunuz?

*Aşem’in Tanrı’mız olduğu ve Tek olduğunun vurgulandığı ’Şema Yisrael’ cümlesinde ‘gör’ yerine ’duy’ kelimesinin vurgulanma sebeplerinden birinin, bir şeye inanmak için yalnız onun gözle görünür somut bir şey olması gerekmediği, duyarak hatta hissederek dahi bir şeyin varlığına inanabileceğimizi. Nitekim Sinay’da Tora alınırken, Tanrı’nın bir suretinin görünmediğini, sadece halkın Tanrı’nın sesini duyduklarını ve O’nun orada olduğunu tüm ruhlarıyla hissettiklerini.

*Tora’da, Mısır esaretinin süresi ile ilgili, birbirini tamamlayan üç farklı yıl sayısı belirtildiğini. Bunlardan birinin 430 yıl olduğunu. Bu sürenin 210 yılının fiilen Mısır’da geçirildiğini ve bunun da son 86 yılının ağır kölelik olarak gerçekleştiğini. 430’un 86’nın 5 katı olduğunu. Tanrı’nın, tamamının ağır bir kölelik süreci olarak geçirilebileceği 430 yıl yerine, merhametiyle bu sürenin 5’te 4’ünü iptal edip sadece 5’te biri olan 86 yıla indirgediğini. 86 sayısının, aynı zamanda’ kos/bardak’ kelimesinin gematriası olduğunu. Pesah gecesi içilen dört bardak şarapla, adeta iptal edilen bu dört birim ağır kölelik süresini de andığımızı.

*Agada’da sözü edilen ‘Lahma anya/ fakir ekmeği ‘kelimesinin Aramice kökenli olup gematriasının 210 olduğunu. Bu rakamın, Bene Yisrael’in Mısır’da fiilen yaşayıp köleleştirildiği ve mayalanmamış parça parça ekmeği yemek zorunda kaldıkları yılların sayısını ifade ettiğini.

*Normalde yalnız kaşer olmayan hayvanların kendisinin değil, onlardan elde edilen ürünlerin yenilip içilmesinin de yasak olduğunu. Örneğin kaşer olmayan bir hayvanın sütünün de içilemeyeceğini. Bu durumun istisnasının arılar olduğunu. Arıların kaşer olmaması dolayısıyla yenilemeyeceğini, ancak onlardan elde edilen balın yenilebildiğini. Bunun sebebinin, balı arının kendi vücudundan üretmediği, arıların iki mideye sahip olduğunu ve midelerden birinin görevinin çiçekten alınan nektarı depolamak olduğunu. Çeşitli şeker türleri içeren bu nektarın, midede parçalanarak bala dönüştüğünü ve bu balı arıların kovana akıttıkları.

*Tora’da, Aharey Mot peraşasında ‘Aaron Kutsal’a bununla girecektir’ şeklinde bir cümle olduğunu. Burada geçen ‘Bezot/bununla’ sözcüğünün altında yatan gizli bir mesaj bulunduğunu. Burada söz edilen prosedürün, Yom Kipur’da Kodeş Akodeşim’e giriş ile ilgili olduğunu. ‘Zot/bu’ sözcüğünün tekil olmasından, tüm bu prosedürün tek bir bütünün parçaları sayıldığının ifade edildiğini. Aynı zamanda, Zot’un gematriasının 408 olması dolayısıyla, Tanrı’ya yakın olmak için gerekli olan üç şeyin de bir bütün olarak o kişide olması gerektiğinin vurgulandığını. Bu üç şeyin; ‘Tsom/oruç’, ‘kol/ses ,dua’ ve ‘mamon/para, bağış’ olduğunu. Bu üç kavramın da gematrialarının eşit ve 136 olmasından dolayı, toplamının 136x3=408 ettiğini ve bu şekilde ‘zot’unkiyle aynı olduğunu. Bu arada, pasuktaki cümlede geçtiği şekilde ‘Bezot/ bununla’ sözcüğünün gematriasının da, yine pasuktaki ‘Kadoş/Kutsal’ sözcüğüyle( Vavla yazılmış haliyle) aynı ve 410 olduğunu. 410 sayısının birinci Bet Amikdaş’ın ayakta kaldığı yıllara karşılık geldiğini. Bu süre zarfında görev yapan 18 Kohen Gadol’ün de Kodeş Kodeşim’deki prosedürleri gerekli şekilde yerine getirdiğini ve bizzat Aaron gibi sayıldığını.

*Tora bağlamında en çok anılan sayısal kavramlardan birinin dörtlüler olduğunu. Bunların bazılarının dört annemiz, dört melek kategorisi, dört baş melek ismi, Tanrı’nın tahtının dört ayağı, dört sancak, Yaakov’un dört karısı, Kohen Gadol’ün dört keten giysisi, Kohen Gadol’ün Kipur’da Kodeş Kodeşim’e dört kez girmesi, Mısır’dan çıkıştaki dört kurtuluş seviyesi, Agada’da içilen dört kadeh şarap, sederde bulunan dört farklı çocuk ve onların dört farklı sorusu, cemaati oluşturan dört insan tipi, Sukot’taki dört bitki, dört dünya, dört ruh seviyesi, dört sürgün, dört yön, Aaron’un dört oğlu olduğunu.

*Pesah ve Sukot bayramlarının ara günlerine Hol Amoed dendiğini. Bu günler bayrama bağlı olduklarından tefilin takılmadığını, tefilalarının bayrama paralel olduğunu, musaf ve allel okunduğunu. Bu günlerin Tora öğrenimine ayrılması gereken zamanlar olduğunu. Bu nedenle maddi olarak ciddi bir kayıp yoksa işe gidilmemesi ve hatta evde bile, işle ilgili hesap vs. yapılmaması gerektiğini. Bayrama uygun giyinilmesi, bayrama uygun sofralar kurup yemekler yemek gerektiğini.

*Haredi kelimesinin Tanah’tan türetilen bir isim olduğunu ve ‘Aşem’in sözünden titreyen’ anlamına geldiğini. Bu sözün, Aşem’in iradesini gerçekleştirmek için hayranlık uyandıran bir korku ve endişeyi ifade ettiğini. Haredi ifadesine Yeşaya kitabında hem tekil, hem de çoğul olarak  (haredim) rastladığımızı. Evrensel manada ise,  bu kişilere Ultra- Ortodoks Yahudi dendiğini. Ortodoks kelimesinin kendisinin ise Yunanca kökenli olup ‘ortho/ doğru’ ve ‘doksa/ inanç’ manasını içerdiğini. Dünya çapındaki Haredi grupların 2 milyona kişiye yakın olduğunu.

CANLI KÖPEK - ve ÖLÜ ASLAN..

DAVIT A MELEH .- ve TORA

SEUDAT. MALKA MESIHA

----------------------------------------------------------------

DAVID A MELEH.. Ne zaman öleceğini bilmek istemiş..ASEM'e yalvarip ,ölüm gününü sormuş

ASEM ,bu isteğini red etmiş idi, diye bilinir kitaplarimizda...

( Baska yerde kitaplarimizda yazar, :

" YASUV ,YOM LIFNE MOTO" -...

Insan, ölümünden BİR GÜN EVVEL bile olsa TESUVA yapabilir..ve ASEM ,bunu kabul eder...

Insanlarin tabiatini ,karakterlerini ,gayet iyi bilen ASEM, bilir ki, BİZ INSANLAR - Hayat boyu TESUVA yapmadan,eğlenip, sadece ÖLÜM gününden bir gün evvel TESUVA yapacağız , şayet...ölüm gününü bilse idik ,tabii ki.

Bu yüzden, kendi ölüm günümüzü, asla bilmeyiz..

Bu yüzden,ASEM .. DAVID A MELEH 'in isteğini de red etti.

DAVID ,israr etti..: " Hiç olmazsa , HAFTANIN HANGİ GÜNÜNDE ÖLECEĞİMİ SÖYLE !!! ",dedi.

ASEM ,bu ricasini kabul edip, bir "SABAT" gününde öleceğini soyledi ona.

DAVID A MELEH .kurnazlik yapıp , her SABAT günü...Sabahtan Akşama kadar ,aralıksız

TORA öğrendi...hayati boyunca....-- .TORA ile meşgul iken, MALAH A MAVET//AZRAIL karışamaz, ve birinin canini alamaz...diye,bir inanç vardir,çünkü.!!!!

Her,Sabat günü çıkışında ,SABAT akşamı, SABAT bittiğinde, DAVID ....derin bir nefes alip..." BARUH A SEM BU SABAT'i da sağ salim geçirdim.." derdi.

Güzel bir " teşekkür ziyafeti " de verirdi..

Bu yüzdendir ki, Biz de, günümüze kadar,

Her SABAT çıkışında " MELAVE MALKA"

denen bir ziyafeti düzenleriz ,onun hatırına......

Bu ziyafete. .." SEUDAT MALKA MESIHA"

-- MASIAH ZIYAFETI - de denir.

Bunun ,başka bir sebebi ,şöylece;

İnancımıza göre, MASIAH.....SABAT günü gelemez...[ Sabat günü gelmeyecek diye yazar kitaplarimizda]....Işte, ,bu yüzden, SABAT çıktıktan. HEMEN ... sonra [ MOTSAE SABAT ],ta... tüm inancımız ile, MASIAH gelebilir diye, onun şerefine verilen ziyafetin adına..

...SEUDAT MASIAH denir...!!!!

DAVIT A MELEH ' e dönelim :

Gel zaman, git zaman...Bir SABAT GÜNÜ,..DAVIT A MELEH'in ÖLÜM GÜNÜ rast gelir, DAVIT ,yine TORA ile meşgul...tabii ki...

ŞEYTAN ,onun dikkatini dağıtmak için, dışarıdaki bir ağacın dallarını kuvvetle sarsar.

DAVIT, dışarıda neler oluyor diye bakmak için TORA kitabını,.." bir an için " ...bırakır, dışarı çıkıp ,Ağaca çıkmak için merdivene tırmanırken

Yere düşer veeeee...........ÖLÜR..!!!!..

işin , daha da kötü tarafı...o gün SABAT olduğundan, onu düştüğü yerden tutup çekemezler ....kaldiramazlar...--

SABAT günü ,bu .." TILTUL " sayilir.., TILTUL ,Bir cismi SABAT. gününde, ,bir yerden başka yere götürme yasağı sayildığından...dolayı....problem oluşur.

DAVID'İN oğlu SELOMO A MELEH ...babasını bu halde yerde görürken ,çok üzülür, ve

" CANLI bir KOPEK bile. .ÖLÜ bir ASLAN'dan daha değerli ve kiymetlidir.." !!! .. sözünü eder.

(( dikkatle okuyunca ,kabul ederiz, sanırım, bu deyimi......ASLAN =DAVIT......Ölü olduğu zaman,,,," canli " bir köpekten daha az değerli manasinda.....))

Apropo - Bu TILTUL yasağına rağmen, ölüyü bir yerden bir yere ÇEKMEK..mümkündür aslında.... [SABAT..gününde de....şöylece; ." ..ölünün ,üstüne başka bir..CISIM ( veya " canli birini /mesela , canli bir bebegi koyarak....)--- onu ,bulunduğu yerden çekmek...mümkündür....ALAHA'ya/ kurallara göre....

Bu ,güzel Anekdot bize ,bir çok şey öğretir.:

1- Insanin " eceli" gelince...hic bir şey ,buna Engel olamaz.

2- DAVID , zaten doğduğu gün ölmesi gereken bir varlik idi..Kitaplarimiza gore, ( akibeti ,baştan böyle idi)..

ADAM A RISON...bu bilgiyi bilen biri idi , ve kendi hayatindan , DAVID 'e 70 sene armağan etmişti.

ADAM ,yaratıldığı gün işlemiş olduğu günahı yüzünden.....ÖLÜMSÜZLÜĞÜ iptal edilmis,

....." yasak meyvayi yediğin GÜN ......ÖLECEKSİN !!!! ......diye yazar..

Başka yerde. ..ASEM'in ...BİR GÜNÜ...= BİN YIL diye yazar..Işte, ADAM , Günaha girdiği GÜN

(Ki, 1 gün =ASEM'in gözünde 1 gün =1000 yil olduğu için,

Ve ADAM, kendi hayatindan ,ilerde , doğum aninda DÜŞECEK // - "NEFEL" - DAVIT A MELEH'e kendi hayatından 70 SENE armağan ettiği için , ADAM....sadece ....930 SENE yaşamıştır ,diye yazar

1000-70= 930..)

BE EZRAT ASEM.. BU AKSAM...SABAT ÇIKIŞI ARDINDAN...HEMEN ...HEMEN SONRA ve..AYNI ANDA...MASIAH TSIDKENU GELSİN

HEPİMİZİ BULUNDUĞUMUZ GÜÇLÜKLERDEN BIR AN EVVEL KURTARSIN...AMEN. ve AMEN DUA VE DILEKLERIMLE ..HERKESE.

SAVUA TOV.

PROFESOR DOKTOR. " NEEMAN..."

------------------------------------------------------------

Aşağıdaki bu yazımı,evvelden de paylaştım.

Ancak,...son zamanlarda geçirmekte olduğum bazı ciddi sağlık sorunlarım yüzünden, herkes için oldugu gibi ...bu anda, benim için de çok geçerli olduğundan, burada, tekrar sizinle paylaşıyorum.

Umarım, hoşunuza gidecektir :

-------------------------------------------------'------------

YERUSALAYIMDE yaşayan,yaşlı bir HAREDI ( Ultra,SOFU DİNDAR,) bir gün hastalanir.

Eşi ,bir Doktora gitmesini söyler, ancak Adam red eder..Durumu gittikce ağırlaşan adamin oğulları ziyarete gelirler,ve bir doktora gitmesi icin ona yalvarirlar..Adam,yine red eder, ve ,;

" BEN ,sadece, Profesor ,doktor NEEMAN 'a güvenirim..".... der.

Ama bu Doktoru tanımayan aile ferdleri şaşırıp kalirlar......Butun çabalarına rağmen...,PROFESOR NEEMAN doktorunun nerde olduğunu bulamazlar....ŞEHRİN bütün kliniklerine danışirlar...,..hiç böyle bir Hekimi bulamazlar........Adamin durumu gün geçtikçe ağırlaşir...,ve hiç kimse,onu Hastahaneye gitmeye ikna edemez ..Adam, inatçı...sadece Profesor NEEMAN !!! der, " başka birine gitmeyecegim" ,der ...!!!!

Bir hafta sonra, yavaş yavaş Adam kendine gelmeye başlar, ve tamamen iyileştiği gün ,bütün Ailesini çağırır, onlara,,davranışını açıklar ...;

AMA, Burada, PARANTEZ içinde SABAH ŞAHRIT. DUASINDAN ,bir tanesini sizlere sunmak isterim,evvela.

Sabah,, ÖĞLE AKŞAM ...SAHARIT-MINHA-ARVIT

,Günlük üç duamiz/ TEFILAMIZ vardir,bilindigi üzere.

Bu dualarimizin MERKEZINDE, En önemli, en güçlü, en kudretli kısmı. , "AMIDA" ( AYAKTA DURARAK) okuduğumuz, Ve ASEM 'den DIREK / vasıtasız ,dolaysız bir şekilde , " " VIZ-A-VI - yüz yüze...karşı karşıya bulundugumuz, TEFILAT 18 ( 18 DUA-ISTEK).. Duasi bulunur,(( aslinda, 19 Dua vardir, ama, ismi TEFILAT SMONA ESRE - 18 lik Dua Diye bilinir)...

Bu,dualar, bizim ,Asemden ,istek olarak sordugumuz şeyler ile ilgilidir, Hem kendimiz hem tüm diger ,ISRAEL/ YAHUDI kardeşlerimiz icin ...

SAĞLIK DILEGI DUASI BÖLÜMÜNDE, böyle yazar: Dua'nin bir kismini grtiriyorum sadece;

REFAENU ADONAY VE NIRAFE..

BIZI TEDAVI ET VE SAGLIKLI OLALIM....Bölümünün,sonlarina dogru ,

ASEM'i, bizim bu DUAMIZI ,kabul edeceğine emin olduğumuzdan...ona hitaben...

" KI EL ROFE RAHMAN VE ...N E E M A N ATA"

KI, SEN ..MERHAMETLI VE SADIK TEDAVI EDENIMIZSIN...-DOKTORUMUZSUN..." diye okuruz,...ve " ROFE HOLE AMO ISRAEL" ile bu bölüme son veririz...(( MILLETINI -ISRAEL OGULLARININ HASTALARINI TEDAVI EDEN.." diye bitiririz duamuzin bu bölümünü...

Dikkat etti iseniz ASEM'e, Allahimiza, MERHAMETLI ve bize, " SADIK " Olan biri olarak hitap ederiz

KI EL ROFE RAHMAN VE " N E E M A N " ATA"

SADIK , = NEEMAN...

Meğerse, bizim HAREDI SOFU,,,..".NEEMAN" derken , Bir, Doktor ismi degil, "SADIK" ALLAHI kastediyormus, ona güvenirim sadece demek istiyormus....Meğerse....hahhhhhhhah

DOKTOR,ve SAĞLIK ve TEDAVI konusunu açtım , musadenizle,burada, ayni konuda, CIDDI ,ama biraz ACAYIP bir anekdotu da paylaşmak isterim.; - Inanilmaz ,ve hatta, CIDDI OLMAYAN bir şey gibi gözükecek belki, ama, aslinda gerçek ve ciddi bir olaydan bahsedeceğim : ( genelde pek bilinmeyen duyulmamis şeyleri paylaşmayı severim, BILINMEYEN KURYOZ ANEKDOTLAR ,ilk tercihimdir.daima,!!!!! ..Ama, ne kadar ,ilk görüşte INANILMAZ gibi gözükürse de, EMIN OLUN ,SADECE KUTSAL KITAPLARIMIZDAN ALINTILAR olduğuna dair, Garanti veririm...)

RAMBAM ...RABI MOSE BEN MAYMON

Gelmis gecmis En buyuk HAHAMI sayilan , " MAYMONIDES " lakabi ile taninan RAMBAM

Sadece, en büyük ,değerli RAV , HAHAM değildi (( MI MOSE AD MOSE LO KAM NAVI KE MOSE-)).... MOSE RABENUDAN ...MOSE BEN MAYMON'a kadar, hiç onun gibi değerli bir HAHAM gelmedi, DUNYAYA " ..deyimi meşhurdur, onun değerini anlatmak için kullanilan bu DEYIM....!!!

RAMBAM ayni zamanda ÇOK MEŞHUR DEĞERLİ BIR HEKIM / DOKTOR idi, ,Yaşadığı , MISIRDAKI SULTAN'in ..ÖZEL DOKTORU idi.

SAGLIK...TEDAVI USULLERI ile ilgili çok sayida kitaplari vardir, bugüne kadar REFUAT A RAMBAM - Kendi usulü ,Tedavi türü kitaplari,ve Teshis ve Tedavi nasihatleri hala yürürlükte olup kullanilan sağlık ve tedavi çareleri çoktur.

Onun adina, HAYFADA ,,RAMBAM HASTAHANESI kuruludur.

RAMBAM ..Dini olaylarda, ."ALAHA " // Dini kural dediğimiz, bazen Dini işlemlerin ÇÖZÜMÜ için, SON KARARI sayilan KARARLARI veren RAV ve kişiliğiidi....onun dedigi gibi yapılır.

Burada, " ACAYIP/ TUHAF ..Niteliğindeki getireceğimi yazdığım şey RAMBAM ile ve ona ithaf edilen bir LAF ile, ilgilidir;

" ATOV SE BAROFIM LA GEINOM."

" DOKTORLARIN EN IYISI.......CEHENNEME"!!!!

Evet, YANLIŞ okumadiniz IMLA HATASI değil ,bu...GERÇEKTEN ...RAMBAM in bir lafi bu....

DOKTORLARIN EN IYILERI ...CEHENNEME !!!Bu lafi açıklayıcı bir kaç VERSYON vardir.

Ama ,en bilineni ,ve istemesek de, biraz

" MANTIKI " olani, şu ;

RAMBAM ,diyor ki....DOKTOR......her DOKTOR,

ACEMI bir DOKTOR olarak, başlangıçta,

Ve bir sürece, ELBET....Bir çok HATALAR..YANLIŞLIKLAR Yapar.....

Bu, yanlışlıkları yüzünden....MEŞHUR BİR PROFESOR CERRAH oluncaya kadar ...elbet bir kaç...ÖLÜME...sebep olmuştur.....Yolda....!!!!

Kişi /ADAM ÖLDÜRENİN CEZASI...TORA'ya göre= , CEHENNEM / GEINOM ...olduğuna göre...( mantiken ) ,

" DOKTORUN İYİSİ.....

.IYİ MEŞHUR DOKTOR,..

IYI DOKTOR olarak....YOLDA biraktigi ÖLÜLER yüzünden.....Mekani....CEHENNEMLIKTIR." diyebilir herkes......

RAMBAM'in ,bu ..pek bilinmiyen LAFI çok düşündürücü,ve ZIHIN ANTREMAN yapma Vasitasidir şüphesiz ...

Ben, yine ..bu yukardaki paylaştığım IKI KONUNUN ..SENTEZI olarak vardığım ,şahsi neticeyi belirtmek isterim.burada ...ŞÖYLECE;

Ben, " SAGLIK PROBLEMLERI " ve bu problem lerin, "TEDAVI KONUSU " karşısında,yapabileceğimiz, ....yapabilmemiz gereken ...ve sonunda yapacağımız "ŞEYLER "

Ne olursa olsun, Asla " PROFESOR NEEMAN." SADIK DOKTORUMUZ ,....ASEM...

ROFE NEEMAN'i unutmam...!!! GÜVENİM

,ilk basta ONA'dir..!!!

Tabii ki, .."VE NISMARTEM LE NAFSOTEHEM "

VE CANLARINIZI KORUYUN ..!!! kuralina uygun , SAĞLIKLI bir yaşam sürerek, Sağlıklı Gıda, ve Hayat sürme tavır ve davranis kaydelerine uygun olarak.....tabii ki oyle...

Ama, Bu,SON , nasihati (( VE NISMARTEM..)) veren de, ....Meshur ,PFOFESOR

NEEMAN...dir. unutmayalim...!!! - TORADA yazili olan bir KURALDIR bu ,bize verilen nasihat....

BERIUT TOVA..AMEN

bottom of page