top of page
ANA SAYFA CIKIS

K E D O S I M

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Vayikra 14:1-15:33)

Nadav ve Aviu'nun ölümünden sonra, Tanrı, "kutsal"a izinsiz giriş konusunda uyarır:
Sadece bir kişi, Koen Gadol, yılda ancak bir kez, Yom Kipur'da, Mişkan'ın en içteki
odasına girebilecektir. Yom Kipur ibadetinin bir diğer özelliği, iki keçiden hangisinin
Tanrı'ya korban edileceği ve hangisinin Yisrael'in günahlarının affını sağlamak üzere
çöle gönderileceğini belirlemek için kura çekilmesidir. .
Ahare Mot peraşası ayrıca, Kutsal Mişkan dışındaki yerlerde korban yapılmaması
konusunda uyarır, kanın yenilip içilmesini yasaklar, ensesti ve sapıkça cinsel ilişkileri
yasaklayan kanunların ayrıntılarını verir.
Kedoşim Peraşası "Kutsal olacaksınız çünkü Ben, Tanrınız, Kutsal'ım" ifadesi ile
başlar.
Bu ifadeyi, Yahudiler'in kendilerini kutsal kılmak ve Tanrı'nın kutsallığına atıf yapmak
üzere uymaları gereken düzinelerce mitsva takip eder. Bu mitsva'lar arasında şunlar
bulunur: Putperestliğin yasaklanması, iyilik yapma mitsvası, kanun önünde eşitlik
ilkesi, Şabat, cinsel ahlak, iş ilişkilerinde dürüstlük, ebeveynlere karşı saygı ve korku
ve hayatın kutsallığı.
Kedoşim'de ayrıca, büyük bilge Rabi Akiva'nın Tora'nın başlıca ilkesi diye
adlandırdığı, İllel'in ise "Bu, Tora'nın ta kendisidir" dediği, "akranını kendin gibi
sevmelisin" emri yer alır. .

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

Bu hafta da iki peraşa okuyoruz. Açıklamalarımız Kedoşim peraşası ile ilgilidir.
İlginç bir emir: Her zaman söylediğimiz gibi Kedoşim peraşası birçok emri ihtiva eden
bir Tora bölümüdür. Bunlar içinde en ilgi çekici olanlardan biri şüphesiz “orla”
dediğimiz mitsvanın anlatımıdır. Erets Yisrael’de dikilen meyve ağaçlarının üç yıl
boyunca meyveleri yenmez. Bunlar “orla” dediğimiz emrin gereğidir. Hemen ardından
gelen dördüncü yılda “kodeş” gurubuna gelen ürünlerin yine yenmesi yasaktır. Ancak
beşinci yıldan itibaren ürünlerin yenmesinde bir sakınca yoktur. Or Ahayim ismi ile
Bu Hafta İçin Saatler 08 İyar Gelecek Hafta İçin Saatler
Şabat Baslangıç Bitiş 5783 Şabat Baslangıç Bitiş
Yeruşalayim 18:38 19:55 ------------ Yeruşalayim 18:43 20:01
Tel Aviv 18:56 19:59 29 Nisan Tel Aviv 19:01 20:05
İstanbul 19:43 20:26 2023 İstanbul 19:50 20:33
אחרי מות- קדושים*KEDOŞİM -MOT AHARE

5 Mayıs Cuma PESAH ŞENİ
Aftara: Vayi Devar A.... Alidroş

Bu HP " Gibor Yisrael " Eli Kohen ben Sofi A...yikom damo
Ahayal Yesayau Sadi ben Behora A...yikom damo
Dr. Nisim Hason Saylan ben Luna - Moşe Rasier ben Sol 'un

aziz hatıralarına ithaf edilmiştir.

אחרי מות - קדושים 5783
2

bilinen Rabi Hayim ben Atar burada tek emir gibi görünse de aslında üç emrin
bulunduğunu bizlerle paylaşır.
Bu emirlerden ilki Erets Yisrael’de ikamet etme emridir. Bilgelerin hemen hemen
tamamı Erets Yisrael’de ikamet etmek bir mitsa olarak değerlendirilir. Bu emrin hemen
akabinde karşımıza çıkan emir toprağa meyve veren ağaçların dikilmesidir. Çünkü
Erets Yisrael’e ikamet etmeye gelen kişinin kendi ihtiyaçlarından çok bu toprağı ihya
etmesi bir düşünce olarak zihninde belirmelidir. Erets Yisrael’in ihya olmasının
yollarından bir tanesi toprağa meyve veren ağaçların dikimi ile hayat bulur. Kişi burada
ikamet ettiğinde sadece toprağın iyiliği için değil kendi geleceği için de Erets Yisrael’de
meyve veren ağaçların dikimi ile ilgilenmelidir. Rabi Hayim ben Atar’ın bu pasuktan
anladığı üçüncü emir ise “orla” mitvasıdır ki yukarıda bu mitsvanın ne anlama geldiğini
paylaşmaya çalışmıştık.
Benzetmeler: Gemara Masehet Şabat 81’e göre meyve veren ağaç aynı zamanda
Tora öğrencisi, hayatını Tora öğrenmeye adayan Talmid Haham anlamına da
gelmektedir. Gemara Rabi Yose’nin Erets Yisrael’e geldiğinde beş sedir ağacı diktiğini
söyler ve hemen ardından da her biri büyük birer bilge olan beş oğlunun ismini anar.
Yeşayau kitabının yaptığı benzetmelere göre de “ets” yani ağaç Talmid Haham’ın bir
simgesidir. Bu ağaç da meyve veren ağaçtır çünkü bilgeliğini bir meyve olarak
sunabilmektedir. Bu da insanın ruhunun besini olarak karşımıza çıkaktadır. Rabi
Hayim ben Atar Rabi Akiva ile ilgili bir kısa öyküyü de paylaşır.
Öykümüz var: Günün birinde Rabi Akiva babası vefat eden küçük bir çocuğa Tora
öğretmektedir. Çocuğun vefat eden babası o ana kadar büyük sıkıntı içindedir ve Rabi
Akiva ağzını açıp Tora sözcüklerini çocuğa öğretmeye başladığı anda ruhu yavaş
yavaş huzurla tanışmaya başlamıştır. Bu örnek de meyve veren ağaç olarak
nitelendirdiğimiz bilgelerin aslında insanın ruhuna ne kadar olumlu etki edebildiğinin
bir göstergesidir.
Rabiler Gemara Masehet Bava Batra’ya göre Erets Yisrael’in havasının insanı
bilgeleştirdiğinden söz ederler. “Avira şel Erets Yisrael mahkim, umtaer anefeş – Erets
Yisrael’in havası bilge kılar ve ruhu saflaştırır.”
Pasuğun basit anlamını verirken meyvelerin ilk üç sene boyunca “orla” olduklarından
söz etmiştik. Or Ahayim bunu bir çocuğun yaşamının ilk üç senesine benzetir. İlk üç
sene boyunca çocuk anlamlı bir şeyler konuşmasını bile bilmez. Bu nedenle de bir şey
öğrenmesi zordur. Bilgeler çocuğun ilk üç yılında “orla” gibi kapalı olduğunu bizlere
öğretir. Dört yaşına gelen çocuk ise artık kendini daha rahat ifade etmeye başlar.
Konuşabilen çocuklara ilk ders olarak RaMBaM Şema Yisrael cümlesinin öğretilmesi
gerektiğini öğretir. Yine RaMBaM’a göre öğretilecek ikinci pasuk “Tora tsiva lanu
Moşe” cümlesidir.
Dördüncü senede baba artık çocuğu Tora öğrenmeye başladığı için Tanrı’ya teşekkür
etme durumundadır. Bu da meyvelerin dördüncü yıllarında “kodeş” olduğu yıla tekabül
eder. Henüz meyvelerden yeme zamanı gelmemiştir ama bu yola girmiş bir çocuk için
şükretme zamanıdır. Pirke Avot beş yaşında bir çocuğun artık “mikra” yani TaNaH
öğrenimine başlayacağını söyler. Artık Tora öğrenme disiplinine giren çocuk için her
an bir meyve verebilme zamanı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu pasuğun devamında yer alan “lo tohelu al adam – kan karşısında yemek yemeyin”
ifadesinin birçok açıklaması verilmektedir. Or Ahayim’e göre kan aynı zamanda
maddiyatı temsil etmektedir. Buna göre bir kişinin yemek yemesinin en önemli amacı
Yaradan’a ibadet edebilmek için sağlam olmasıdır. Ancak yemek olayı maddi bir keyif
olarak gündeme gelecek olursa bu ruhu zayıflatmaya başlayacaktır. Birçok bilge
sadece yaşamak için bu nedenle asgari beslenme konusunda dikkatli olmuşlardır.
Ruhun zayıflaması istenmeyen bir durumdur. Bu pasuğun devamında yer alan “lo
tenahaşu velo teonenu” basit anlamıyla alametlere ve uğurlu vakitlere göre hareket
etmeme anlamına gelmektedir. Ancak Or Ahayim’e göre yemek yemenin maddi
anlamda yapıldığı ve ruhu zayıflattığı durumlarda Zohar’ın öğretisine göre ilk nahaş

אחרי מות - קדושים 5783
3

yani yılan aktive olmakta ve yapılan iyi edimler bile iyi anlamda hayata
geçememektedir. Bunun sonucunda kullanılan “lo teonenu” ifadesinde yer alan
“teonenu” ifadesinin “anan” yani bulutla ilgisi vardır. Or Ahayim bu durumda güneşli
günde bulutların kaybolması gibi kişinin maneviyatının da kaybolması tehdidinin göz
ardı edilmemesi öğretisini paylaşmaktadır.
Kısacası öğrenme mitsvasının yerine gelmesi “leşem şamayim” yani Tanrı adına bir
şeyler öğrenme ve öğretme disiplini ile gerçek amacına hizmet edebilecektir.

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

Ahare Mot peraşasında Koen Gadol’un Yom Kipurda Bet Amikdaş’ta yaptığı ibadeti
okumaktayız. Yom Kipur, Tişri ayının onuncu gününe rastlar. Moşe Rabenu’nun, Tanrı
tarafından Bene Yisrael’in bağışlandığının müjdesini getirdiği gündür. Peraşamızda
ana fikir olarak şöyle ifade edilmiştir:
Ki bayom aze, o gün Koen Gadol AaronAkoen sizi paklandırmak için günahlarınızı
bağışlatacaktır. Tanrı’nın huzurunda bütün günahlarınızdan arınacaksınız. Kipur
gününde Arvit, Şahrit, Musaf ve Neila dualarında bu sözleri hep bir ağızdan tekrar
ederiz. Ki bayom aze yehaper alehem... Koen Gadol, Kipur ibadetini yapabilmek için
bir hafta önceden evden ayrılır ve büyük bir hazırlık dönemi geçirirdi. Kendinin pak,
temiz bütün günahlardan arınmış olması gerekirdi. Kendisi için ailesi için ve sonuç
olarak tüm halk için Tanrı’dan bağışlanma dualarını yapardı. Duaların içeriğinde tüm
dünyanın huzuru selameti bolluğu ve barışı, büyük yer tutardı. Dünyanın ihtiyacı olan
bereketli yağışların yağmasına, Tanrı’ya dua ederdi. Bu duanın içinde ilginç bir
cümleye rastlarız. “Dünyanın yağmurlara ihtiyacı olan bir zamanda yağmurlar devam
ediyorsa, sokakta yağmurdan ıslanan kişiler yağmurdan ıslanıp yağmurların
durmasına dua ederse onların dualarını kabul etme. Tanrı bencilliği kabul etmez.
Dünya veya toplum bir sıkıntı yaşıyorsa o sıkıntıya iştirak etmek bir zorunluluktur.
Sıkıntıdan kaçmak yerine, sıkıntıya iştirak etmek ve yardım elini uzatmak gerekir.
Kipur günü Bene Yisrael’in bütün günahlarını yılda bir kez bağışlatmak için verildi.
Önemli olan bir nokta Tanrı tarafından bağışlanan günahlarımızı bir daha tekrar
etmemek, yani teşuva yapmak.
Kedoşim peraşası kutsal merhumunu ele alıp kutsal yani dürüst bir hayat
sürdürmemizi ele almakta ve şöyle başlamaktadır:
“Kutsal olun; çünkü ben Tanrınız kutsalım. Herkes annesine, babasına saygı göstersin
ve şabat günlerini kutsallaştırsın. Ben Tanrınızım.” Peraşamızda anne ve babaya
saygıyı Tanrı’ya saygı ile aynı konu içinde işlemiştir. İnsanın oluşumunda üç güç
mevcuttur. Tanrı anne ve baba bu nedenle bu üçünün hiç birine kusur etmemek
gerekir. On Emir levhalarında ilk beş emir Tanrı’ya olan görevimiz ikinci beş emir
insanlara olan gözlerimizi gösterir. Anne ve babaya saygı 5. emir yani Tanrı’ya olan
görevlerimiz hanesindedir. Bundan şunu öğreniyoruz. Anne ve babaya saygı Tanrı’ya
saygıdır. On Emir levhalarında babaya ve anneye saygılı olacaksın peraşamızda
anneye babaya saygılı olacaksın ibareleri ile ebeveyn saygı konusu gösterilmiştir.
Bundan bir eşitlik konusu çıkmaktadır. Anne ve baba eşit konumdadır. Peraşamızda
birbirimize dürüst olmayı şöyle gözlemlemekteyiz. Kimseye yüreğinde nefret
beslemeyeceksin. Komşun günah işlerse onu uyaracaksın yoksa sende günah işlemiş
olursun. Öç almayacaksın. Kimseye kin belemeyeceksin. Herkesi kendin gibi
seveceksin. Tanrı’n benim.
Yine peraşamızın bir ibaresinde bir fidanla bir bebeğin benzerliğini görmekteyiz. Bir
meyve fidanından ilk üç yıl meyvesini yemeyeceksin. Dördüncü yıl şükran borcu
olarak kutsal olacak Tanrı’ya sunacaksın. Beşinci yıl meyvesini yiyebilirsin. Aynı
şekilde doğan bir bebeği 5 yıl büyüttükten sonra ona bir eğitim vereceksin. Ben hameş
şanim lamikra. 5 yaş eğitime başlama yaşıdır.

אחרי מות - קדושים 5783
4

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Nisay ayı sonrasında Tahanunim ne zaman başlar?

Nisan ayı boyunca af dileme duaları olan Tahanunim okunmaz, çünkü Nisan ayı ilk
kurtuluşun gerçekleştiği ve gelecekteki kurtuluşun gerçekleşeceği aydır. İstanbul
geleneklerinde Yom Aatsmaut sonuna kadar Tahanunim okumama öğretisi mevcuttur.

AKLIMIZDAN GEÇENLER
Rav İsak Alaluf

Sorumuz şöyle: Ben bir tarih öğrencisiyim ve görünüşe göre Yahudilerin
dünyada her zaman özel bir yeri olmuştur. İsrail ya da Yahudiler, her zaman
olayların merkezindedirler. Sadece bugünü kastetmiyorum sanki tarihin
başlangıcından beri demek istiyorum. Bunun arkasında ne var?
Rabimiz soruyu cevaplar:
Kral Louis XIV, bir keresinde ünlü 17. yüzyıl Roma Katolik filozofu ve matematikçisi
Blaise Pascal ile tartışmış. Kral doğaüstü olayların kanıtını isterdi ve Pascal cevap
verir. "Yahudiler, Majesteleri, Yahudiler!"
Yahudi tarihi inanılmaz bir paradokstur. Bir yandan, ebedi ulus olacağımız vaat edilir:
“Ve senin ve senden sonra soyunun Tanrısı olmak için, benimle ve senden sonra
soyunun arasında ahdimi nesiller boyunca ebedî bir ahit olarak sabit
kılacağım.” ( Bereşit 17:7 )
Öte yandan, sürgüne dağılacağımız ifade edilir: "Ve sen, ben, ülkeni ıssız bırakarak,
kılıcımın ucunda ulusların arasına dağıtacağım. Şehirler harabeye
dönecek." ( Vayikra)
Ama sonra (yine) ilk elden, uluslara ışık olacağımıza söz verilir: Yeşayau kitabı bu
konuda örnektir.
Sanırım fikri anlatabildim. Yahudi tarihi, tarihin geri kalanıyla uyuşmuyor; mantıklı
değil.
Birçok bilim adamı, tarihçi ve yazar bunu fark etmiş ve bu konuda görüş bildirmiştir. Bir
agnostik ve şüpheci olduğunu kabul eden Mark Twain, bunu 1899'da Harper's
Magazine'de kaleme aldı:
"Mısır, Babil ve İran gülü, gezegeni ses ve ihtişamla doldurdu, sonra rüya gibi bir şeye
dönüştü ve öldü. Yunan ve Romalılar izledi, büyük bir gürültü çıkardılar ve gittiler.
Başka halklar türedi. Ve meşalelerini bir süre yüksekte tuttu, ama yandı ve şimdi
alacakaranlıkta oturuyorlar ya da kayboldular. Yahudi hepsini gördü, hepsini yendi ve
şimdi her zaman olduğu gibi, hiçbir çöküş ya da yaşlılık kusuru göstermiyor.
Uzuvlarında zayıflama yok, enerjisinde yavaşlama yok, tetikte ve saldırgan zihninde
körelme yok. Her şey ölümlü ama Yahudi. Diğer tüm güçler geçer, ama o kalır. Onun
ölümsüzlüğünün sırrı nedir?"

HAFTANIN SÖZÜ

“Her affetme eylemi, bu parçalanmış dünyada kırılan bir şeyi onarır.

Bu, kurtuluşa giden uzun ve zorlu yolculukta
ne kadar küçük olursa olsun bir adımdır.”
(Rabi Lord Jonathan Sacks – Z”L)

bottom of page